Ana Sayfa Yazarlar 22.07.2023 243 Görüntüleme
DUYARLILIK  VEYA  DUYARSIZLIK

DUYARLILIK  VEYA  DUYARSIZLIK

Sevgili okuyucularım bugün sizi duygularınızı tartmaya zorlamak istiyorum.

Nedir duyarlı olmak veya duyarsız olmak?

Duyarlı olmak, başkalarının görüşlerini, tutumlarını ve hissettiklerini umursamak anlamına gelir. Genelde empati yeteneği yüksek, özgeci ve fedakar insanlar duyarlı olarak nitelendirilir diye tanımlanmış bilimsel şekliyle bir başka tanımı ise bana göre; duygusal, hassas ve kalbi ile hareket eden insanların davranış şekli…

Duygusal insanların tüm duyularını devreye soktuğu bir kavram veya duygu durumu da diyebiliriz.

Duyarsızlıkta doğal olarak tamda bu duyguların zıt durumu.

Birde büyürken ailelerimizin, toplumun, sosyal alanlarımızın öğretileri ile öğrendiklerimiz ve gelişmeye yatkınlığımız varsa kendi kendimize geliştirdiğimiz duygularımızın değer yargıları adı altında gelişmişliği veya gelişmemişliğidir.

Değer yargıları mı o da nesi?

Evrensel olarak kabul edilebilecek 10 temel değer yargısı tanımlanmıştır. Bunlar, güç, başarı, hoşlanma, uyarılma, kendini yönlendirme, genel geçerlik, yardımseverlik, gelenek, uyum ve güvenliktir.

Bir insanı çökertmek isterseniz bu değerlerle oynayın veya bir toplumu yok etmek isterseniz oynayın bunlarla bakın neler oluyor?

Maalesef gelişmiş bir Ülke olmadığımız için bir çocuğu büyütürken, yetiştirirken en çok eğitim olarak yeterli olmayan ebeveynlerin ‘saldım çayıra, Mevlam kayıra’ minvali üstüne büyütülen bireylerden, geri dönüşler anlamında çaresizliklere varan davranış bozukluklarını izlersiniz.

Birde genelde mantıklı (abartılı daranışlar) bireyler diye adlandirdiğimiz duygularını ısrarla bir kenara iten insanlarımızın, duygularını yitirme boyutuna geldiği anları da sıkça izler olduk. Örnek mi? Evlatlarını, annelerine babalarına göstermeyen sevgi yoksunu davranışlar sergileyen ebeveynler.Çocuklarında kimbilir hangi travmalarla uğraşmışlar ve bunun faturasını annelerine babalarına kesmiş bireyler. Kendini geliştirmeyi reddetmiş hep suçu başkalarının davranışında arayan ve asla kendini sorumlu tutmayan bireyler, gittikçe duygularını yitirmeye başlamış ben önemliyim başkası değil diyen bir nesil…

Toplum olarak nereye doğru evriliyoruz?

Hiç bir konuda duyarlılık olmaksızın hayatımıza müdahaleler gittikçe çoğalıyor. İnsanlar çaresizliğe doğru sürükleniyor. Değer yargılarımızla oynanıyor. Birçok insan bunların farkında mı bilemiyorum ama bildiğim bir gerçek Ülke olarak hiç iyiye doğru gitmediğimiz gerçeği.

Yöneten insanların, yönetim adına sosyolojik olarak ve psikolojik olarak ciddi eğitimler alması gerekliliği. Toplum yönetmek asla basite alınacak bir kavram değildir. Her konuda duyarlı olmayı gerektirir. Değer yargıları düzgün olarak büyütülmüş insanlara ihtiyacımız her alanda hızla ihtiyaç boyutuna gelmiştir.

Sözün özü derin üzüntüler ve umutsuzluklara gark edilmek, zorlanmak, alan daraltmasının yapıldığı süreçleri yaşarken, sevimli olmayan bir çok duygularla tanışıyor olmak duyarlı insanlara epeyce dokunuyor.

Sizde durum nedir? Bilemem ama mantık kalmadı, yapılan her eylemde duyarlılık sıfır.

Toplum olarak durup, bir düşünmek gerekiyor. Yapılan her işin mantığını, duyarlılığını, değer yargılarına uygun olup olmadığını veya/ya da akışa bırakıp sanki hiç bir şey olmuyormuş gibi yapıp Dünya denen bu kocaman tiyatrodaki rol yapma yeteniğine yetenek ekleyip, görmezden gelip üstünü örtüp geçip, gitmek mi?

Güzel günleri görmeyi dileyen duyarlılardan olduğunuzu bilerek çoğalıp, çoğaltarak değer yargılarımıza sığınıp, tevekkülle sabredip, umutlarımızı dileyip, güzel olana doğru gideceğimize inancımla…

Duyarlı günler….

Yazar Hakkında

Adı Soyadı:

Mesleği:


İlginizi çekebilir

Dünya Hukuk Günü

Dünya Hukuk Günü

Tema Tasarım |
Telefon
WhatsApp